Yeryüzündeki Uçamayan Kanatsız Kuşlara, Kadınlara yazıldı “Prangalı Kadınlar” ve “Sandığımdan Çıkan Çeyizlerim” kitabında anılarını anlattı

Eğitimci ve yazar Muazzez Özcan kaleme aldığı iki kitabını okuyucularıyla buluşturdu. İlk yayınlanan “Prangalı Kadınlar” kitabında Doğusundan Batısına Anadolu Kadınlarının yaşadıkları iklim, bölge, kent, köy fark etmeksizin ortak kaderleri anlatılıyor.

Prangalı Kadınlarda daha yürümeyi öğrenmeden, kanatları yolunmuş, ömür boyu uçamamaya mahkûm edilmiş kadınlarımız.. Görünmez prangalarla bağlanmış doğdukları kaderler, kendilerine izin verildiği kadar yaşamayı kader olarak görmüş, boyun eğmiş, susmuş, susturulmuş kadınlar.. 

Bu kitapta yer alan öykülerin başkahramanları kadınlar; Hepsinin gerçek yaşamlarından kesitler alınarak öykülere dönüştürülmüş. Anadolu’nun dört köşesinde benzer yaşamlarını sürdüren ortak kaderlerinden örnekler sunuluyor. Özel yaşama ve kişisel hakların korunması gerekliliğine duyulan saygı gereği, gerçek kişi ve yer adları kullanılmamıştır.

Ağustos 2024 ayında okuyucusuyla buluşan diğer bir kitap “Sandığımdan Çıkan Çeyizlerim ”de her birimizin ömür denilen yolda unutamadığımız zaman zaman bazılarını tebessümle, bazılarını içimizde hissettiğimiz buruk bir acıyla anımsadığımız yaşanmışlıklara değiniliyor. Çeyiz sandığımızın kuytu bir köşesinde öylece beklemekteler.. Ta ki onları birisi gün ışığına çıkarana kadar. Benim eski ahşap çeyiz sandığım epey dolmuş kapanmakta zorlanıyor. İçindekiler dışarı çıkmak için çırpınıp duruyorlar. Ben de bir kısmını özgür bıraktım. Siz okurlarımla paylaşıyorum. Bazılarınız kendi yaşanmışlarınızdan benzerlikler bulacak bazıları inanmayıp abarttığımı düşünecek ama hepsi gerçek ve benim yaşadıklarım..

Kitaplarımızı kaplamak pek kolay olmuyordu. Gazete en güzel kitap kabıydı ama köyde eski ya da yeni gazete bulmak mümkün değildi. Başka yerlerde akrabaları olan arkadaşlarımıza eski gazeteler gelirdi ve defterlerini, kitaplarını onlarla kaplarlardı.

Bizim sınıfımızda bir gün bir arkadaşımızın kitaplarını farklı bir şeyle kaplamış olduğunu gördük. Güzel görünüyordu, düz saman sarısı bir renkteydi ve ellediğimiz zaman daha düzgün duruyor ve sağlam bir şeye benziyordu.