Tesla ve SpaceX firmalarının kurucusu Elon Musk gelecek yirmi yılın bambaşka olacağı ile ilgili sadece yaptığı açıklamalar ile değil, attığı tweetler ile de ses getiriyor.

Elon Musk'ın kucağında çocuğu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyareti de çok konuşuldu. Acaba Musk uzay istasyonları için ülkemizin zengin yeraltı kaynaklarına mı göz dikti, iddiaları da…

Elon Musk bu… Her ziyareti, açıklaması ve attığı tweetler çok iyi analiz edilmeli…

Kucağında çocuğu ile gelince genç nüfusun geleceğini mi hatırlattı?

Musk, birkaç yıl önce attığı tweetlerden bir tanesinde;

“Bu eğilimler devam ederse İtalya’da hiç insan kalmayacak!” diyerek, doğum oranlarının düştüğünü gösteren bir demografik eğilim tablosu yayınlayan analist Andrea Stroppa’nın tweetine cevap vermişti.

Alelade bir tweet... ‘Ne var ki çok bildik konular’ diyerek geçmeyelim.

Musk; çok önemli bir konuya parmak bastı. Konu, sadece İtalyanları ilgilendirmiyor. Musk bir kez daha Küresel Çaplı Nüfus Çöküşünden bahsetti.

Nüfus Patlamasından Korkulurken...

Musk attığı tweet ile...

2019’da Şanghay Dünya Yapay Zekâ Konferansı’nda Alibaba Group Holding Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Jack Ma ile tartışmasında sarf ettiği sözlerinin arkasında olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Yer... Dünya Yapay Zekâ Konferansı’ydı...

Jack Ma bile Musk’ın dediklerini pek anlamamıştı.

Alelade dünya vatandaşı nasıl anlasın?

Musk’ın pek anlaşılmayan sözleri aynen şöyleydi.

“Çoğu insan gezegende çok fazla insan olduğuna inanıyor. Bu, modası geçmiş bir görüş...

...ve dünyanın 20 yıl içinde karşılaşacağı en büyük problem; nüfus çöküşü...”

Ufku çoğu insandan önce gören Musk’ın; demografik yapı ile ilgili müthiş iddiası... ezber bozdu...

Birçok komplo teorisyeninin tezi ile algı sistemimizde kemikleşen görüş;

“Pandemi dünya nüfusunu azaltmak için var edildi. Çünkü... Nüfus azaltılmazsa dünya kaynakları artan nüfusu beslemeye yetmeyecek!”

Postmodern haberlerin kafamıza çaktıkları bunlardı...

Musk’ın Açıklamaları Kafa Karıştırdı!

Musk’ın sözlerini tercüme etmeden önce...

Kafaları karıştıran/ bulandıran Postmodern Habercilik Nedir?

Postmodern/ post-truth haberler; zihinleri düz ekranların sanal dünyasına taşır. Kurnazca organize edilmiş ve akıllıca manipüle edilmiş halüsinasyonların akışıyla insanların algılarını önce bulandırmak sonra zihinlerini tamamen ele geçirmeye aracılık eder. Bu sayede gerçeklikten uzaklaşan zihinler kolayca kontrol edilebilir. Zihinler kitlesel programlanabilir. Küresel oligarşi tarafından yönetilebilir. Kafalara yerleştirilen her türlü bilgi sorgulamadan kabul görür.

İnsanlar, mankurt gibi aptallaşıp biat etmeye, mutant gibi hissiz yaşamaya yönlendirilebilir. Böylece, efendilerin dışında ne anlattığını reddederler. Sürüden farklı konuşanı nefret iklimi ile karşılarlar...

Neyse... Beynimizi uyuşturan bizi uyutan postmodern haberleri bırakalım... Musk’tan gelen ezber bozan-beynimize tokat atan- bilgiye gelelim... Gelecekte... Nüfus Patlayacak Mı Yoksa Nüfus Çökecek Mi?

Musk’ın Küresel Ölçekli Demografik Uyarısı!

NÜFUS ÇÖKMESİ yani dünya nüfusunun beklenen orandan daha azalması dünyanın gelecek 20 yılının en büyük problemi mi?

MUSK; “Çoğu insan gezegende çok fazla insan olduğuna inanıyor. Bu, Modası Geçmiş Görüş!..”

Hatırlayalım... Demografik/ nüfus bilimi ile ilgili yıllara sâri moda görüşleri...

Bakteriyolog Paul Ehrlich’in ses getiren “Nüfus Bombası“ Kitabı’ndan... BOMMM...

1968 yılında... Gıda yetersizliğinden dolayı kitlesel açlık yaşanacak...

Her 35 yılda nüfus ikiye katlanacak... 900 sene içinde dünyada 60 trilyon insan yaşayacak... Deniz dahil metrekareye 100 insan zar zor sığacak...

1970 yılı... Dünya Bankası Başkanı Robert Mcnamara; “Nüfus patlamasının etkileri nükleer dünya savaşının sonuçlarına benzeyecek.”

-Bu gibi açıklamalar, lineer/ çizgisel yöntemle sabit ve dengeli büyümeyi öngören hesaplamaları içerir. Beklenmeyen eğilimler -çoğunlukla- göz ardı edilir.-

21 yüzyıla gelinince... Bu hesapların modası geçti!

Nüfusta doğal artış ile ilgili küresel eğilimler de hesaba dâhil edildi.

Yeni modaya göre... ‘Nüfus patlaması’ beklentisi yerini, doğum kontrol yöntemleri ve modern hayat tercihleri ile küresel doğum oranında hızlı düşüşe yani ‘nüfus çöküşü’ endişesine bıraktı.

Nüfus Çöküşü!

BM raporlarına göre...

2050 Yılında... Rusya’nın nüfusu, %22 azalacak.

Rusya’da her yıl bir önceki yıla oranla 750.000 daha az doğum gerçekleşiyor. Günümüzde Rusya’da 145 milyon kişi yaşarken 2050 yılında 100 milyon kişinin olması bekleniyor.

Çin’de de benzer durum söz konusu. Nüfus 2050’de %20-30 azalacak.

İspanya, İtalya, Polonya, Yunanistan’da da doğurganlık oranlarına göre her nesilde nüfus, yarıya düşecek... Bu vektör devam ederse 100 yıl içinde genç nesil 2000’li yılların ilk çeyreğindeki nüfusun sekizde biri olacak.

ELON MUSK’; “Dünyanın 20 yıl içinde karşılaşacağı en büyük problem; nüfus çöküşü!”

NÜFUS ÇÖKÜŞÜ NEDEN PROBLEM OLACAK?

BM Raporlarına göre...

2050 yılında... Tüm dünyada -günümüzden yaklaşık- 248 milyon daha az çocuk olacak.

Yani... Dünyada 5 yaşından küçük çocuklardan çok 65 yaş üstü yaşlılar olacak.

Doğum oranının yıldan yıla azalması -genç nüfusun azalması- üretimden tüketime bütün dengeleri değiştirecek...

Elon Musk yine haklı çıkacağa benziyor. Özellikle modern hayatın izlerinin taşındığı bölgelerde…

Ülkemiz ve milli kimliğimiz açısından demografik dengenin ilelebet korunması önemlidir.

Tarihte örnekleri görülmüştür. Demografik dengenin bozulması ulusal güvenliğimizi tehdit eder.

Küresel ve bölgesel demografik eğilimlerin/ etkilerin ulus kimliğimizi ve kültürel motiflerimizi zedelemeyecek, jeopolitik dengemizi alt üst etmeyecek şekilde genişlemesine doğurganlık oranlarını gelecek tablosunun içine katarak dikkatle incelenmelidir.

Ülkemizin en büyük güvenlik sorununun; DEMOGRAFİK Nüfus Yapısı olduğu da unutulmamalıdır.

Bu sorunun çözümüne Elon Musk bakış açısı ile bakılmalıdır. Günü kurtaran değil geleceği gören uzun vadeli çözümler ile…

…ve unutulmamalıdır… Bir milletin bulunduğu coğrafyada gelecekte varlığını iki unsur belirler.

Bunlar; Demografik yapı ve demografik yapının sahip olduğu teknolojiye bağlı olan ekonomik seviye.

Sevgi ve bilgiyle…

Öznur Yılmaz