Çıtır çıtır incecik hamur, bol kıymalı bir harçla taş fırında pişerse; yanına, nar ekşili, naneli nefis bir Bostana salatası da çok yakışıyor.

Dedecan etlerinin nefasetini ve yumuşaklığını artık bilmeyen kalmadı. Aynı nefis etlerden hazırlanan lahmacun ve pideler, taş fırından çıkınca, çıtır çıtır sıcacık servis ediliyor. Genelde lahmacun ve pide ile ayran içilmesi alışkanlık haline geldiyse de; Dedecan’da her masaya servis edilen eşlikçilerden Bostana salatası da bu etlere çok yakışıyor.

Lahmacun ve pidelerde kullanılan harcın bol etli olmasının dışında, incecik hamuru ve taş fırında pişmesi de ayrı bir lezzet katıyor. Her masaya servis edilen eşlikçilerden Bostana salatası ise; içerisinde bulunan ince kıyım domates, salatalık, taze nane, nar ekşisi ve baharatlarla yarı tatlı bir tazelik sunuyor.

Dedecan’da her masaya servis edilen Bostana, Lebeni, soğan salatası ve mevsim yeşilliklerinin eşlik ettiği birbirinden nefis kebaplar ve taş fırın lezzetleri alışkanlık yaratıyor.

Tüm malzemelerin Güneydoğu yöresinden geldiği, Urfa’nın acı biberi ile şenlendirilen Dedecan sofralarında; terbiyeli ve terbiyesiz alternatifleri ile ciğer, dalak ve yürek kebapları, et ve tavuk şiş, tavuk kanat, Adana, Urfa, domates, soğan kebapları ve taş fırından çıkan nefis lahmacun ve pideleri denemeye değer lezzetlerden sadece birkaçı.

Şanlıurfa Merkez, İstanbul Ataşehir ve Kavacık  şubelerindde  aynı standart lezzetleri sunan Dedecan; damak tadını bilenlere yıllardır ev sahipliği yapıyor.

32 sene önce Şanlıurfa’da tarihi bir binada başlayan Güneydoğu yemek kültürü serüveni; Ankara, Kayseri ve İstanbul’da aynı özen ve heyecanla devam ediyor. Tüm mutfak ekibinin Urfa’lı şeflerden oluştuğu, kullanılan ürünlerin yörenin en iyi yetiştiricilerinden özel olarak seçildiği Dedecan; aslını korumaya devam eden ender işletmelerden.